Aromaterapi İşe Yarıyor mu?
Evet, güzel kokular bize kendimizi iyi hissettirir, ama aromaterapi yalnızca kokunun ötesinde bir konudur; bilimsel disiplin içinde yer alan bir bitkisel tedavi yöntemidir.
Esansiyel yağların içeriğinde yer alan moleküllerin özelliklerine bağlı olarak, aromaterapi zihin, beden ve duygu alanlarını dengeleyerek bizim kendimizi iyileştirmemize yardımcı olur.
Esansiyel yağlar, binlerce yıldır güzellik ve tedavide kullanılmıştır. Günümüzde, gelişen teknoloji ve bilimsel araştırmalar sayesinde aromaterapi çok daha güvenilirdir ve bu alana ilgi artmıştır. Aromaterapi konusunda yapılan klinik çalışmaların pozitif ve etkileyici sonuçları, aromaterapinin hızla gelişmesine imkan vermektedir.
Aromaterapiyi uygulamak yalnızca keyifli ve aydınlatıcı değildir; aynı zamanda ciddi bir bilimdir.
Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
Uçucu yağların ne olduğunu, nasıl oluştuklarını, bileşimlerini neyin etkilediğini, vücudumuzla farklı seviyelerde nasıl etkileşime girdiklerini bilmek, uçucu yağlar hakkında konuşmanız gereken doğru alanlardır.
Bunu yaparken kanıta dayanmak, hem mantıklı bir şüpheyle hem de heyecanlı bir merakla araştırma yapmak gerekir. Ve kanıtlar, sadece randomize kontrollü klinik deneyleri değil, ayrıca biyoloji ve kimyanın uçucu yağlarla ilgili sunduğu araştırmaları içerir.
Kabul Gören Bir Disiplin
Aromaterapiye olan bilimsel yaklaşım gün ışığına çıktıkça, aromaterapi modern dünyada daha çok kabul görmeye başlıyor. Örneğin İsviçre sağlık sigorta sistemi, kaygı tedavisi olarak Lavanta yağı kapsüllerini ödeme planına dahil etmiştir. Örneğin, koku eğitimi, anosminin resmi olarak onaylanmış birkaç tedavisinden birisidir.
Aromaterapi mutlaka organik ve saf yağlarla uygulanmalıdır:
Çünkü organik yağlar;
• Paraben veya fenoksietanol
• Parafin veya Silikon
• GDO (Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizma)
• Sentetik renklendirici
• Sentetik koku içeremez.
Çünkü saf yağlar;
Daha ucuz ya da daha kolay elde edilen başka bir yağ ile seyreltilmemişlerdir. Bu nedenle, etkileri kuvvetlidir, sağlıklı ve güvenilirdirler.
Fatma Özgün Apaydın